Ucuz Organik Ürün Mümkün mü?
Yazar: Serdar Altok
Son yıllarda sağlıklı beslenmeye ve dolayısıyla sağlıklı gıdaya gittikçe artan bir ilgi ve talep olmasına ragmen, organik (kast ettiğimiz küçük ölçekli, ilaçsız, adil tarım ürünleri; organik sertifikası olabilir ya da olmayabilir) ürünlerin satış fiyatları sadece üst gelir gruplarının kesesine göre ve organik ürün tüketimini destekleyen kesimlerde yaygın kanı bu durumun normal olduğu ve yapılması gerekenin organik ürünlerin niye pahalı olduğunun daha iyi anlatılması gerektiği yönünde. Bükoop’un bugüne kadarki tecrübesi üretim ve ürünün satışı doğru (üretim ve tüketim kooperatifleri!) şekilde organize edilmesi durunmunda tüketicinin organik ürünlere endustriyel tarım ürünlerinin satıldığı fiyatlarla (mesela Migros fiyatlarıyla karşılaştırılabilir fiyatlar) ulaşabilmesinin mümkün olabileceğini gösteriyor.
Üreticinin hak ettiği parayı kazanmasından ödün vermeden organik ürünlerin ucuzlamasını sağlamak için öncelikle üreticinin kazandığı parayı ve tüketicinin ödediği fiyatı etkileyen faktörleri sayalım ve şu anda organik ürün satan yerlerin çalışma modellerinde bu faktörlerin fiyatlara etkisini inceleyelim.
Üreticinin kazandığı parayı etkileyen faktörler:
• Satılan ürün miktarı
• Ürünün satış fiyatı
• Birim ürün başına düşen masraf
• Satışın aracıya mı doğrudan tüketiciye mi yapıldığı
Tüketici tarafında fiyatların makul bir yere gelmesi, yani ürünün satış fiyatının olabildiğince düşük olması için üretici ürününün olabildiğince çoğunu olabildiğince yüksek fiyattan satmalı ve bunu ürün başına düşen masrafı olabildiğince az tutarak yapmalı. Aracı olması durumunda ise üretici ürününü aracıya toptan fiyatından (düşük fiyat) satmak zorunda kalıyor ama üretici düşük bir fiyata ürününü elden çıkarmasına rağmen tüketici tarafında bir ucuzlama yaşanmıyor ve hem tüketici hem de üretici kaybediyor.
Şimde de satış mekanizmlarını inceleyelim. Organik ürünleri esas olarak iki şekilde almak mümkün. Birincisi organik ürün firmalarının(mesela City Farm) ürünlerini almak. Kendi dükkanları da olabilir ya da süpermarketlerden alınabilir. Burada üreticiden doğrudan alım yapılmadığı için fiyat otamatikman çok yüksek oluyor. Firmanın kazandığı para üretici ve tüketicinin cebinden çıkıyor. Bu sorunu aşmak için son zamanlarda üreticilerin (ve tuketicilerin) tercih ettiği yöntem internet üzerinden veya telefonla sipariş alıp kargo ile doğrudan satış yapmak. Burada aracının olmaması nedeniyle onun aldığı para ödenmiyor. Ancak bu fiyatlara ciddi bir ucuzlama olarak yansımıyor. Bunun çeşitli sebepleri var:
• Üreticinin satabildiği ürün miktarı azalıyor. Toptan şekilde satış yaptığı miktarlara ulaşması mümkün değil. Şehirde bir satış dükkanı yok. İnsanlar istediği zaman değil sadece önceden sipariş vererek ürüne ulaşabiliyor. Reklam yapamıyor. Yeni talep yaratması oldukça zor. Dolayısı ile üretici daha az ürün satarak aynı parayı kazanmak isteyeceği için birim ürün başına düşen fiyat artıyor.
• Kaldı ki üretici ürününün tümünü satma imkanına sahip olsa bile bu satış fiyatlarını ciddi anlamda aşağı çekemiyor çünkü bu modelde kişiye özel hizmet verildiğinden(siparişi alma, paketleme, kargolama, müşteri ilişkileri vb) yeni hizmet verilen kişiler için daha çok kişinin çalışması gerekiyor. Bu da birim ürün başına düşen masrafın ciddi oranda azalmasını engelliyor.
• Bir diğer sorun ise az miktarda ürün kargolandığında kargo masrafının ürün başına fiyatı ciddi olarak arttırıyor olması. Eğer satılan ürün hafif ama pahalı bir ürün ise kargo ürüne gore ucuz kaldığı için bu sorun nispeten ortadan kalkıyor.
Her ne kadar üretici ile tüketici arasındaki temas süpermarket gibi seçeneklere gore çok daha iyi olsa da, bu tarz doğrudan satış yöntemleri başka açılardan da sorunlu. Bunlardan biri pazarlama, müşteri ilişkileri gibi işletme bilgisi gerektirmesi. Zaten şu anda doğrudan satış modeliyle işleyen yerlerin önemli bir kısmı üreticiler tarafından değil şehirden göçmüş girişimciler tarafından işletiliyor. Üretici sadece çalışan oluyor, modelde aracı yokmuş gibi gözükse de aslında durum böyle olmuyor.
Peki ne yapmalı? Bükoop üreticinin ürünlerini aracısız bir şekilde satması için bir kanal. BÜKOOP’un Baraka dediğimiz satış yapmak (aslında Baraka’nın kooperatif için işlevi ve önemi satış yapmanın çok ötesinde) için kullandığımız bir yeri var. Gönüllüler tarafından günde bir saat açık tutuluyor ve üreticilerden aldığımız ürünleri buradan satıyoruz. Bizim gördüğümüz bu yöntemin bir çok diğer olumlu yönünün yanında organik ürünlerin fiyatlarını endüstriyel tarım ürünlerinin fiyatlarıyla karşılaştırılabilir noktaya getirmeye başladığı ve getireceğidir. Kısaca avantajlarını sıralamak istersek
– Üretici ürünlerini topluca gönderdiği için hem işyükünü hem de kargo ve diğer masrafları azalıyor.
– Tüketiciler ürünleri günlük olarak istedikleri zaman(sipariş edip beklemek yerine) alabiliyorlar. Bu hem tüketici için iyi, hem de satışları arttırdığı için üretici için iyi.
– Sabit bir yerde ürünler sergilendiği için doğal olarak tanıtım oluyor. Yeni insanlara ulaşmak kolay oluyor.
– Tüketici bir çok üreticinin ürününü aynı yerden alabildiği için ev ihtiyaçlarının önemli kısmını tek yerden karşılıyor. Aksi takdirde bir çok değişik üreticiden sipariş veren azimli bir tüketici olmanız lazım.
– Kar amacı gütmediğinden ve gönüllü işgücü sayesinde ürünleri perakende satış fiyatına yakın bir fiyattan alabiliyor.
Özetlersek aracısız, ürünün tüketiciye ulaştırılmasından kaynaklanan masrafları en aza indiren ama bir yandan da şehirde dükkanı olmanın avantajlarından yararlanan, satış organizasyonunu tüketicilerin gönüllü olarak yaptığı bir yer Bükoop.
Şu ana kadar kar amacı güden satış modellerini inceledik. Kar amacı gütmeyen alışveriş grupları ve diğer kooperatiflerle bir karşılaştırma yapmak için aktif olarak satış yapmanın bu modelin temel taşı olduğunu vurgulamak istiyorum. Tüketici kooperatiflerinde yaygın model sipariş toplayıp ürün getirip dağıtmak. Bu model yukarıda saydığımız avantajların hiçbirine sahip değil. Talebi yüksek tutmak çok zor. Yeni birini dahil etmek iyiden iyiye zor. Rafta görüp istediğinizde ya da ihtiyacınız olduğunda bir ürünü almak ile görmediğiniz bir şeyi ay başından sipariş etmek arasında çok büyük fark var. Fikren bu işe gönül vermiş insanlar bile zor devam ediyor. Halbuki ortak bir alanda satış yaptığınızda bu konularda hiç düşünmemiş insanlar bile gelip ihtiyaçlarını karşılamak için alışveriş yapıyorlar ve pek çoğu çok hızlı bir şekilde üretim-tüketim zinciri hakkındaki kaygılarınıza ortak oluyor. Tüm bu süreç içinde üreticiler de ürünlerinin çoğunu az bir organizasyon ile adil bir fiyattan satabilmiş oluyor.
Çok kapsamlı bir konuyu kısaca özetlemeye çalıştık. Ürünlerin satış yöntemini analiz ettik. Ancak üretici tarafındaki doğru modelin ne olduğundan, üreticinin Bükoop gibi tüketim kooperatifleri ile çalışmak için nasıl organize olması (üretim kooperatifleri!) gerektiğinden hic bahsetmedik. Bükoop’ta henüz işin bu tarafıyla ilgili yeterince bir bilgi birikimi yok. Ancak hissiyatımız burada da aynen satış aşamasında olduğu gibi doğru modellerle üreticinin kazancını arttırıken son satış fiyatlarını daha da aşağıya çekmenin mümkün olduğu.